hiç istemeyerek uyandım yine bu sabah..
yatağı terk edip, amaçsızca aynanın önüne yürüdüm..
önce şişmiş gözlerime baktım uzun uzun..
anlamsız geldi bakışlarım..
sanki karşımdakini tanımıyordum.
bir gecede değişebilir miydim?
bakışlarımdan rahatsız olup,
kısarak gözlerimi, yaklaştım aynaya..
sanki ardındaki gizemi görecekmişim gibi hissettim gözlerimin..
sonra iyice belirginleşmiş kırmızı kılcal damarlara baktım..
bir anlam çıkarmaya çalıştım, birbirine girmiş eğri çizgilerden..
biri bir kelebeğe benziyordu sanki,
ya da ben öyle görmek istiyordum..
başka birisinin izlediği rotayı takip etmeye başladım.
girdiğim labirentin sonuna ulaşmaya çalışırken,
bir telefon çağrısı ile irkildim..
geç kaldığımı fark edip, lavaboya koştum..
soğuk suyun tenimle teması ile kendime gelmiştim..
hızlıca hazırlanıp, evden ayrılırken son kez baktım aynaya..
az önceki hareketlerimi hatırlayarak gülümsedim..
bu gülümsemeyi sevmiştim,
işte şimdi daha sıcaktı bakışlarım..
kapıyı kapatıp evden çıkarken..
derin düşünceler içinde indim merdivenlerden..
kuşların sesleri selamladılar dışarı çıktığımda..
artık keyfim yerine gelmişti,
koşa koşa inmek istedim, evimin önündeki uzun yokuşu..
ve öyle de yaptım..
sıra caddelerden geçmeye gelmişti..
bir an önce karşıya geçmek için fırsat kollarken..
bir kadın da sessizce bekliyordu yanımda ..
neşesiz görünüyordu..
sabahki amaçsız bakışlarımı hatırlattı bir an..
bu sırada ilk fırsatım gelmişti;
gelen araç fazla hızlı değildi.
karşıya geçme için ilk adımı atmıştım ki;
yanımdaki kadın bozdu bir anda sessizliğini..
hayır! dedi.. hayır! lütfen,lütfen bekleyin..
işte o an göz göze gelmiştik.
sanki yalvarıyordu gözleri..
artık anlamsız değildi bakışları..
yaşanmışlıkları vardı belli ki..
puslu gözleri vardı,
neredeyse ağlayacak gibiydi..
ama ağlamadı..
bense sadece tamam diyebildim o an..
ve bekledim sessizce...
cadde tamamen boşalınca hızlıca karşıya geçti kadın..
ben de arkasından devam ettim,
bir yandan da yürüyüşünü izledim..
ufak tefekti..
çökmüş omuzları, acılarının göstergesiydi sanki..
karşı kaldırıma vardığımızda,
bir kez daha göz göze gelmek istedim..
kadına doğru döndüm, o da bana döndü..
gülümsedim.. gülümsemesini umarak..
yalvaran puslu gözlerinin gülmesini istedim.
dudağının kenarında bir kıvrım oluştu gülmek istercesine..
ama gözleri gülmüyordu..
artık gülemiyordu belki de..
kısa bakışmamız sona erdi..
ve ayrı yönlere doğru yürüdük ikimizde..
ben yürümeye devam ederken,
bir gün yeniden gülümsemesini diledim..
tüm kalbimle...
tüm puslu gözlerin...
e.ç.